Biliyorsunuz, emlak piyasası bir süredir büyük bir durgunluk yaşıyordu. Müteahhitler inşa ettikleri binalarda daire satamaz hale gelmiş, zincirleme iflaslar artmış ve konkordato ilanları sektörü kilitlemişti… Artan faizler nedeniyle halk, elindeki TL’yi faiz, döviz ve altında değerlendirmeye başlamıştı…

İki ay önce faizler inmeye başladı ve inşaat sektörü biraz hareketlendi. Yabancıların alımları arttı ve Uzakdoğu’dan gelen (Çin-Hindistan) olağanüstü ilgi herkesi umutlandırdı…

Sektörden istediği kadar vergi alamayan kamu da boş durur mu; Hemen yeni kararlar ve yönetmelikler devreye girmeye başladı.

Gelecek yıl, konut alım satımında yeni bir dönem başlıyor. Gayrimenkul satışlarında öncelikle ekspertiz raporu alınması şartı geliyor. Böylece tapu harç bedelleri, ekspertizin belirleyeceği değer üzerinden hesaplanacak…

31 Aralık 2019 tarihine kadar yüzde 3'e indirilen tapu harç oranları 2020 itibarıyla yüzde 4 olarak hesaplanacak. Üzerine bir de yaklaşık olarak 1.000 TL ekspertiz ücreti eklenecek…

Yani 300 bin TL'lik bir konut alacaksınız eğer 12.000 TL tapu harcı + 320 TL döner sermaye + 200 TL DASK + 1000 TL ekspertiz ücreti olmak üzere cebimizden daha fazla para çıkacak. Emlak hizmet bedeli, tapu takibi ve aracı payları da eklendiğinde alıcıların üzerindeki yük kat be kat artacak…

İşte sektördeki sorunları konuşmak üzere geçtiğimiz günlerde Bursa Ekonomi Gazetecileri Derneği (BEGD) Başkanı Nurullah Nuri Yavuz başkanlığında İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği (İMSİAD) Başkanı Mustafa Andıç ve başkan yardımcısı Osman Kalaycı ile buluştuk.

İki kurum arasındaki işbirliği konularının da masaya yatırıldığı görüşmede İMSİAD Başkanı Andıç, inşaat sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgiler verdi.

İki kurum arasındaki işbirliklerinin ve inşaat sektörünün mevcut durumu ve gelecekteki konumu hakkında görüş alışverişinde bulunulan toplantıda konuşan ve İMSİAD Başkanı Andıç’a ev sahipliği için teşekkür eden BEGD Başkanı Yavuz, inşaat sektörünün ülke ekonomi açısından önem arz eden sektörlerin başında geldiğine dikkati çekti.

Eylül ayında yürürlüğe giren ‘Müteahhitlik Yasası’nın getirdikleri hakkında konuşan Andıç da sektör olarak bu yasayı 15 yıldır beklediklerini, bu yasayla birlikte getirilen şartların sektörde uygun olmayan firmaları eleyerek, inşaat firmalarını sınıflandırdığını ifade etti. Andıç, “Bu yasayla sektörümüz disiplin altına alınmış olacak. Yasayla birlikte firmalar, bakanlığın verdiği sınıflamaya göre bir projeye başlayabilecekler. Son 15 yılda bakıyoruz herkes inşaatçı oldu ve bu durum da inşaat sektörünün büyük bir kriz yaşamasına neden oldu” dedi.

BELGE ALIMINDA SIKINTI VAR

Andıç, yasadaki bazı noktaların düzeltilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduklarını, özellikle iş bitirme belgesi alma aşamasında müteahhitlerin istekleri olduğunu hatırlattı. Yapı kullanma izin belgelerine bakılarak müteahhitin yer alacağı sınıfın belirlenebileceğini kaydeden Andıç, “Bakanlık, Elinde 200 dairelik arsa olan bir müteahhit, iş bitirmesi yetersiz göründüğü için başka bir müteahhit aramak zorunda kalabilir. Bunun mutlaka düzenlenmesi gerekir” diye konuştu.

Anadolu’da 15 ayrı müteahhitlik derneği bulunduğunu söyleyen Andıç, Bursa olarak önderlik yaptıklarını, düzenlemelerdeki eksikleri gidermek için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

FAİZLER İNDİ SATIŞLAR ARTTI

Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası tarafından açıklanan faiz indirimi kararına ilişkin görüşlerini de paylaşan Andıç, “Faiz indirimi önemli. İnme eğiliminin başlaması dahi insanların alıma yönelmesini sağlıyor. İndirim kararına bu şekilde bakmak gerekiyor. Konut kredisinde yüzde 1 kritik eşik. Vatandaşlarımız, bu kritik eşiğin altını gördüğü anda alıma başlıyor. Yüzde 0.99 iyi bir oran” ifadelerini kullandı.

Maliyetlerin sürekli arttığı, yeni projelerin ertelendiği bir dönemdeyiz. Sadece sermayesi güçlü olan firmaların temel attığını da görüyorum. Bursa’da yıllık konut ihtiyacı çok fazla olmasına karşın üretim 25.000’lerde kalıyor. Kente her yıl 50.000 kişi geliyor. Öyleyse tam da alım zamanı.