Hacı bey öncelikle Umren mübarek olsun,Allah ibadetini kabul etsin.

Belki de birden fazla girmişsindir bu sevaba o zaman da hepsini kabul etsin.

Ama bu arada seni biraz da ıslah etsin.

Etsin de,memleket çocuklarının gurbette okurlarken ahır dediğin o devlet yurtların da barınarak senin hayatına yaptıkları katkıları idrak edebilesin.

Bilemiyorum yaşadığın yerde oturduğun konut daire mi müstakil ev mi;

Ama şundan eminim ki her neyse onu, planlarını çizen,statiğini ölçüp biçen,demirini,tuğlasını,harcını hesaplayan kısacası konut haline getiren inşaat mühendisinin o ahır dediğin yerlede sabahlara kadar ders çalışarak,yarı aç yarı tok yaşayıp, genellikle de mesleğini edinebilmek adına yarı zamanlı ve sigortasız geleceği ile alakasız işlerde çalışarak harçlığını çıkartan bir mühendise borçlusun.

Gerçi;

Komşuya sinirlenip tansiyonun yükseldiğinde,koşup aciline sığındığın hastanenin acil tıp hekiminin de,seni ameliyat eden ya da edecek cerrahın da,serviste yoğun bakımda yanından ayrılmayan hemşirenin de,sağlık ocağında raporlu ilaçlarını yazan aile hekiminin de,evine gelen elektriğin,suyun,gazın ardında ki mühendislerin de,hemen köşe başında ki okulun öğretmenleri ve müdürünün de çoğunluğunun yıllarını o ahırlar(!) da geçirdiklerini bilememen doğal.

Doğal çünkü sen onları tarlada yetiştiklerini düşünüyorsun zaar.

İhtiyacın olduğunda hepsi yanı başınlar ya;gerisi hiç mühim değil.

Nasılsa sayıları çok; biri olmazsa diğeri di mi?

Değil işte;

Şimdi sen, tüm dünya aylardır koronavirüs denilen belanın belini kırmaya çalışırken sadece kendini düşünüp hastalığın ciddi syrettiği ülkeye hem de farz olmadığı halde yolculuk yapıp sonunda muhtemel bir taşıyıcı olduğunun bile farkında olmadığın için devletin seni karantinaya alarak bu olasılıktan diğer vatandaşlarını koruma tedbiri almasına sinirleniyorsun ya, iş hiçte senin aspalyalarının atmasını sallayacak kadar basit değil.

Sahi ne bekliyordun ?

Dünya Sağlık Örgütünün pandemi olarak nitelediği  virüsten ahalinin kırıldığı bir süreçte (kaldı ki bunu yola çıkarken duymamış olman mümkün değil) tehlikenin farkında olarak  ancak sadece kendini düşünüp herkesin sağlığını tehlikeye atarken beş yıldızlı otelleri  kiralayıp seni orada mı misafir edeceklerdi? 

Her şey dahil konaklama mı sandın sen karantinayı?

Devlet aslında en zor olanı yaptı bu konuda.

Ciddi eleştiri alacağını bile bile kredi yurtlar kurumuna bağlı yurtlarda kalan öğrencilerin yerlerinden olma gerçeğine rağmen onların mekanlarını sana tahsis etti.

Tabi şimdi gece yarısı odalarını boşaltıp sana terk eden öğrencilerin durumları da umurunda değildir senin.

Ne yaparlar,nereye giderler,paracıkları pulcukları var mıdır?

Hiiç mühim değil…

700 Dolardan başlayan ve farz olmayan umre seyahatinin parası ile kaç öğrenciye katkı verilir,kaç hekimin,kaç mühendisin,kaç hukukçunun,kaç öğretmenin,kaç bilim insanın yollarında ki engeller kaldırılır?

O hiç mi hiç mühim değil…

Normal koşullarda da bunları hiç merak ettiğini sanmıyorum zaten.

Etseydin doğaçlama da olsa empati yapabilirdin.

En azından ahırla yurdu ayırabilirdin.

Eğer karantina süresince testin pozitif çıkarsa ilk koşacağın da o odalarda ve daha ilk günden yemek sırası kavgası yaptığınız o yurtlar da en az altı sene yaşayarak öğrendi bildiklerini, unutmaman da fayda var.

Bu arada;

Tek bir öğrenci boykot filan yapalım yerimizi vermeyelim dedi mi?

Demedi.

Emin ol bu olay öğrencilerin insiyatifine bırakılsaydı da,tamamına yakını anasını babasını dedesini ninesini gözünün önüne getirir derhal kendi isteği ile toparlardı valizini.

Durum belki senin algının ötesinde ama çok ciddi.

Dolayısı ile alınacak tedbirler de elbette aksayan yönler olacak.

Kusura kalma da bir de senin ahırdan ne anladığını da merak ettim ben.

Senin köyde sığırlar ikişerli üçerli odalarda mı kalıyorlar da,öğrenci yurdu ile ahırı bir tutuyorsun?

Ama sana sadece sana yüklenip haksızlıkta yapmamak lazım;

Ortalık sürüler halinde karantinadan kaçıp yolda enselenen,polisin yüzüne tükürüp ‘ben hastaysam sen de hasta ol’ diyen,bunlar onun bunun projesi diye duyduklarını gerçeklerle ayıramayan,bize bir şey olmaz evelallah diye sokaklarda aksıra tıksıra dolanan,Avrupa dan getirtilip canlı yayına çıkartılan,karantina bölgesine giden otobüslerden ayy kıyamaaam denilerek kıymetli vatandaş muamelesi yapılıp polis korteji ile alınan bir sürü senin gibi ile dolu.

Sanırım virüsün ülkemizde ki seyrini en çok sizin sayınız belirleyecek.

Demem o ki;

Yurtlar ahır olmamasına ahır değil de;

Nitelikli cehalet bu coğrafya da bin kahır be hacı bey…