Bursaspor puan alabileceği bir maçtan yine puansız ayrıldı.
Haftalar bitiyor, lig sonu geliyor, ama hala bize gerekli olan 3 puanı bir türlü alamıyoruz.
Son iki haftada takım mücadele ediyor, koşuyor, rakibi bozuyor ama, rakip kaleye şut atmazsan, ceza sahasına orta yapmazsan, forvetlerini topla buluşturmazsan bu iş nasıl olacak anlamak mümkün değil.
Dün akşam Antalyaspor karşısında ilk 45 dakika boyunca rakip kaleye hiç ama hiç şut atmadık. Hatta istatistiklere baktığımız da şut atma girişiminde bile bulunmadık, bulanamadık.
Bunun sonucu da soyunma odasına yenik girdik.
İkinci yarıya takım iyi başladı, Adnan Örnek soyunma odasında sanıyorum bir kez daha oyuncularını ‘orta yapın, şut atın’ diye uyarmış olması lazım ki, Erdem görevinin orta yapmak olduğunu anladı ve kötü bir orta yapmasına rağmen rakip dengesiz yakalandı ve Sinan ile nefis bir gol bulduk.
Sadece gol mü, moral de bulduk.
Takım baskılı oynamaya, Antalyaspor pas yapamamaya başladı. Ancak bu baskıda maalesef golü bir türlü bulamadık. Rakip ceza alanında gerektiği gibi çoğalamadık, pozisyonları cömertçe harcadık.
Buna rağmen çok ama çok net bir pozisyon bulduk.
Beşiktaş maçındaki gibi yine genç oyuncu Kubilay Kanatsızkuş ile. Genç golcü kaleci ile karşı karşıya kaldı, geçen haftayı hatırlamış olacak ki, bu kez plasesini yapmadı ve kaleciye çalım atmayı denedi, ancak çalım atarken topu fazla sürünce açısını kaybetti ve buna rağmen şutunu attı ancak savunma topu çizgiden çıkardı.
Bu Beşiktaş maçında olduğu gibi yine maçın kırılma anı oldu diyebilirim. Golü atsak Antalya’dan 3 puanla dönmek içten bile değildi.
Rakip Antalyaspor ise Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın yaptığı değişiklikler sonrası tekrar oyunda üstünlüğü ele aldı.
Şunu dün akşam bir kez daha gördük ki, Eto’o gibi bir oyuncun varsa her zaman skoru değiştirebilirsin. Yoksa da bizim gibi ‘ah’ları ‘vah’ları oynarsın.
Rakip en önemli silahını iki pozisyonda boş bıraktık ve o da sonucu belirleyiverdi.
Eto’o orta sahaya geldi oyun kurdu, savunmaya geldi top çıkardı, hücuma çıktı gollerini attı. Biz ise 35’lik delikanlıyı bir türlü durduramadık.
Şimdi ne mi olacak?
Haftaya Bursa’da Gençlerbirliği maçını mutlaka kazanmalıyız. Yoksa daha önce olduğu gibi ‘Biz düşmeyiz’ diye diye düşer gideriz.
Bir notta yönetime;
Hemen Gençlerbirliği maçının bilet fiyatları sembolik olarak 5 TL yapın. Zaten kale arkaları bloke durumda. Kesinlikle Gençlerbirliği maçında tribünleri doldurmalıyız ve bu taraftar bu maçı kazanmalı. Yoksa takım 3 puan kazanacak durumda değil.
Benden söylemesi..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Fikret KOCAMAN
Ah Kubilay ahh!
Bursaspor puan alabileceği bir maçtan yine puansız ayrıldı.
Haftalar bitiyor, lig sonu geliyor, ama hala bize gerekli olan 3 puanı bir türlü alamıyoruz.
Son iki haftada takım mücadele ediyor, koşuyor, rakibi bozuyor ama, rakip kaleye şut atmazsan, ceza sahasına orta yapmazsan, forvetlerini topla buluşturmazsan bu iş nasıl olacak anlamak mümkün değil.
Dün akşam Antalyaspor karşısında ilk 45 dakika boyunca rakip kaleye hiç ama hiç şut atmadık. Hatta istatistiklere baktığımız da şut atma girişiminde bile bulunmadık, bulanamadık.
Bunun sonucu da soyunma odasına yenik girdik.
İkinci yarıya takım iyi başladı, Adnan Örnek soyunma odasında sanıyorum bir kez daha oyuncularını ‘orta yapın, şut atın’ diye uyarmış olması lazım ki, Erdem görevinin orta yapmak olduğunu anladı ve kötü bir orta yapmasına rağmen rakip dengesiz yakalandı ve Sinan ile nefis bir gol bulduk.
Sadece gol mü, moral de bulduk.
Takım baskılı oynamaya, Antalyaspor pas yapamamaya başladı. Ancak bu baskıda maalesef golü bir türlü bulamadık. Rakip ceza alanında gerektiği gibi çoğalamadık, pozisyonları cömertçe harcadık.
Buna rağmen çok ama çok net bir pozisyon bulduk.
Beşiktaş maçındaki gibi yine genç oyuncu Kubilay Kanatsızkuş ile. Genç golcü kaleci ile karşı karşıya kaldı, geçen haftayı hatırlamış olacak ki, bu kez plasesini yapmadı ve kaleciye çalım atmayı denedi, ancak çalım atarken topu fazla sürünce açısını kaybetti ve buna rağmen şutunu attı ancak savunma topu çizgiden çıkardı.
Bu Beşiktaş maçında olduğu gibi yine maçın kırılma anı oldu diyebilirim. Golü atsak Antalya’dan 3 puanla dönmek içten bile değildi.
Rakip Antalyaspor ise Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın yaptığı değişiklikler sonrası tekrar oyunda üstünlüğü ele aldı.
Şunu dün akşam bir kez daha gördük ki, Eto’o gibi bir oyuncun varsa her zaman skoru değiştirebilirsin. Yoksa da bizim gibi ‘ah’ları ‘vah’ları oynarsın.
Rakip en önemli silahını iki pozisyonda boş bıraktık ve o da sonucu belirleyiverdi.
Eto’o orta sahaya geldi oyun kurdu, savunmaya geldi top çıkardı, hücuma çıktı gollerini attı. Biz ise 35’lik delikanlıyı bir türlü durduramadık.
Şimdi ne mi olacak?
Haftaya Bursa’da Gençlerbirliği maçını mutlaka kazanmalıyız. Yoksa daha önce olduğu gibi ‘Biz düşmeyiz’ diye diye düşer gideriz.
Bir notta yönetime;
Hemen Gençlerbirliği maçının bilet fiyatları sembolik olarak 5 TL yapın. Zaten kale arkaları bloke durumda. Kesinlikle Gençlerbirliği maçında tribünleri doldurmalıyız ve bu taraftar bu maçı kazanmalı. Yoksa takım 3 puan kazanacak durumda değil.
Benden söylemesi..