Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ağız değil beyin çalışsın!

Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2017 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2017 00:02

Son 12 aylık dönemde (Kasım 2016-Kasım 2017);

1-İhracat; bir önceki yıla göre yüzde 10.3 artarak 156 milyar 046 milyon dolara,
2-İthalat yüzde 15.6 artarak 229 milyar dolara,
3-Dış ticaret açığı da yüzde 29 artarak 73.1 milyar dolara ulaştı. İnanılmaz bir yere doğru gidiyoruz…

Oysa dış ticaret açığı 2015 yılında 63.3 milyar dolar, 2016’da 56 milyar dolardı. 73 milyar dolara demir attık…
İhracat gelirinin ithalatı karşılama oranı ise yüzde 68.1…

Borçlanmak zorundayız…! Demişiz dünkü yazımızda…

Bugün, geleceğin çok büyük bir hızla değiştiğini gören beyin takımımızdan Fütürist - Ekonomist Ufuk Tarhan’ın, “Hibrid Gelecekte T-İnsan Olmak” adlı sunumundan aklımda kalanları paylaşarak devam etmek istiyorum… Mağaralardan çıkarak ağaçtan veya otlardan dört duvar çeviren insana; Oradan betonarmeye, oradan villalara ve rezidanslara geçen insanların hayatını etkileyen gelişmeleri düşünün. Atı ehlileştiren Türklerle, atı bir blok içinde motorlara hapseden ve oradan güç üretmeyi başaran batılı akıl arasındaki derin farklılığı nelerin tetiklediğine yönelin. Kendinizi dinleyin, şaşıracaksınız…

Sürekli deneyen insanla, denemeyi akıl dahi edemeyen doğulu düşünme tarzının kaynağında ne olduğunu bulmaya çalışıyor bence Tarhan. Bilimsel bakış açısını değiştirmeyen bizlerin eğitiminde sorunlar olduğunun farkında. “Başımıza icat çıkarma” diye konuşmaya başlayan bir baba ya da anne ve siz… Deney tüpü dahi görmeden mezun olduğunuz okullar…

3,5 milyon şirket var Türkiye’de ve sadece 63.000’i (altmış üç bin) bilişim teknolojilerinden yararlanıyor… Demek ki daha gidilecek çok yol, atılacak çok adım var…

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ile Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle bu yıl 8’incisi düzenlenen “Bursa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ve 3. Bursa Yenileşim Ödülleri” töreninde platforma yürürken cep telefonundan konukları videoya alan Ufuk Tarhan, ODTÜ mezunu. Geleceği okumaya çalışan bir beyin… Çok çalışmış yıllarca… Twitter’da takip edilmesi gereken 25 Türk’ten biri olarak biliniyor. Türkiye’de 30 sosyal İnfluencer arasında (Etki eden, yönlendiren). Dünya Fütüristler Birliği üyesi… Buluşçu olma çağının kapısını aralamaya çalışıyor Türkiye’de. Temel azmettirici yapay zeka ve tüm işlerin teknolojik altyapıya bağımlı olarak gelişmesi… Başkaca da bir yolu yok zaten…

Tarhan, ekonomi eğitiminin ardından başka yetkinlikler kazanma adına kendisini geleceğe senkronize ettiğini söylerken oldukça hareketli bir yaşamdan geldiğini de anlatıyordu aslında. Geleceğin içinde yaşamak için artık inovasyonun yeterli olmadığını dile getirirken sanayicilerin gözlerine baktı… Yepyeni şeyler bulmak zorunda olduğumuzu fısıldadı Tarhan.

Bundan sonra değerli olan şey, siber varlık üretmek ve dağıtmak olacak. 2020’de Çin, halkının bir sosyal skora sahip olacağını ve halkın bu skorla değerlendirileceğini duyurdu. Dünya hızla kendi topluluklarını siber veri haline getirmeye çalışıyor. Ülkeler bu alanda önlemler almaya başladı. Umarım Türkiye’de de bu yönde çalışmalar başlar. Türkiye’de fütürizme uygun çalışmalar yapıldığına tanık oluyorum ve bu çok sevindirici. Ülkemizde doktorların, genetik mühendislerinin ve makine mühendislerinin bir araya gelerek yapay kulak imal ettiğine şahit oldum. Şu an ne iş yapıyorsanız yapın o işte kalmanız mümkün değil. Yepyeni şeyler yapmaya hazır olun…” Bu sözleri kulaklarınıza küpe olarak takın ve hiç çıkarmayın sevgili arkadaşlar, dostlar ve geleceğin gençleri…

Tarhan’ın “3 boyutlu yazıcıların nimetlerinden mutlaka yararlanın. Yaratıcı olmak için çok bilmek gerek. Yaratıcı olmak da çok disiplinli çalışmayı gerektirir. Yaratıcılık aslında bilgi, akıl ve teknoloji işe bağlantı kurmaktır. Gelecek cesurları, bozguncuları, paylaşımcıları ve kodlama bilenleri seviyor. İşiniz ne olursa olsun mutlaka 1 doz kodlama dersi almanız gerek. Bu size algoritmik düşünmeyi kazandıracaktır. Bundan sonra sadece insanlarla değil, akıllı şeylerle de empati kurmak gerekecek. Onların dili de algoritma ile anlaşılabilir. Kodlama bilmeyenin geleceğe geçiş pasaportu olmayacak. Gelecekte en güçlüler değil, değişime en fazla uyum sağlayanlar ayakta kalacaktır. Yeni çağın altın oranı T-insan. İnsan her şeyin bir şeyini, bir şeyin de her şeyini bilmek durumunda” sözlerinin altına imza atalım birlikte…      

Geç kalmayalım, yeni yüzyıla… Beynimize format atalım!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.