Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Açık Cezaevleri

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.12.2019 00:01

Bu yazımızda  açık cezaevlerinde ki yanlış sistemler den bahsedeceğiz öncelikle idari teşkilatlanma sisteminden bahsedelim. hiyerarşiye göre; kurum müdürü, 2. müdür, idare memuru bu üç'ü idare sınıfıdır. Bir de sorumlu infaz koruma baş memuru gelir. hükümlünün yatağından koğuşuna hükümlünün muhtaç olabileceği her şeyi sorumlu baş memurluk yürütür  Müdür hükümlü işleri birde vardiya baş memurluğu vardır ki bunlar vardiya usulüne göre 24 saat çalışır ve sürekli hükümlüyle ilgilenir asayişe bakar. başında 1 veya 2 baş memur 10-20 arasında kadarda infaz koruma bulunur.

YÜKSEK DUVARLAR YOK

Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, mahkumların kaçmaması için kalın yüksek duvarlar yok. Tahliyelerine çok az zaman kalanlar ya da sağlık sebebiyle çalışamayanlar, çevre temizliği ve bakım onarım işleriyle meşgul oluyor. Çalışmak isteyip eli işe yatkın olanlar da, meslek sahibi olmaları için hayvancılık, tarım, mandıra, fırın, demir ve mobilya gibi iş kollarına yönlendiriliyor. Cezaevi'nde bakliyat, çay, şeker gibi malzemeler dışındaki ihtiyaçların neredeyse tamamı üretimle karşılanıyor. Süt üretiminin yanı sıra yetiştirilen hayvanlarla kurumun et ihtiyacı temin ediliyor. Kurban Bayramı’nda küçükbaş hayvan satışı ve kesiminden gelir elde edilirken, açık tarım ve sera tarımıyla domates, patlıcan, fasulye, biber, kavun ve karpuz yetiştirilerek kurum bünyesinde tüketiliyor.

iş yurtları kurumu vardır ki cezaevinin içinde ayrı bir cezaevi gibidir. kurum müdürü aynı zamanda iş yurdu müdürüdür ama her memur iş yurdu memuru değildir müdür istediği kişileri alır. her sene döner sermaye dağıtılır. iş yurdunda atölyeler vardır ve bu atölyeler hükümlü çalıştırır hükümlüler 250 ile 700 tl arasında maaş alır. hükümlü arasında da ve resmiyette de hükümlü kademesi vardır stajyer,kalfa,usta gibi. maaşları buna göre artar ekstra mesaide vardır saat başı para alırlar. Yüzde 95 oranında kamu kurumlarına iş yapılır bu atölyelerde. adliyelerin temizlik işleri kafeterya işleri fotokopi işleri eşya taşıma işleri kıyafet dikim işleri cübbe veya doktor önlüğü okullar için sıra veya gıda ürünleri. Anlayacağınız milyonlar dönmektedir. Devletten gelen para yine devlete gitmektedir. Yalnız son iki senedir anlaşılmaktadır ki iş yurtları çok hızlı büyümüştür ve adalete zarar vermeye başlamıştır. Müdürler çalışmayan hükümlüyü başka cezaevlerine sevk edip sürdürmekte ve hatta bazı memurlar nepotizm  ve rüşvetle işe yaramama adı altında çalışmak isteyen insanları da sevke gönderip sıkıntıya sokmakta belalı sıkıntılı veya çalışmak istemeyen hükümlü direkt sevk edilmekte yada baskı tehdit görüp cezaevi'nden firar etmesi amaçlanmaktadır bunu bizzat müdürler istemekte sorumlu baş memurlarda hem kendi ceplerini doldurup hem yeğencilikle egolarını devletin gücü sayesinde tatmin etmekte. Bu sayede hükümlü cezaevi'nde boş yer işgal etmeyecektir ve bu döngü devam etmekte çoğu açık cezaevi aynı şeyi yapmakta olduğu hükümlüler tarafından konuşulmakta oradan oraya sürülmekte ailesi de onun peşinde koşmakta ve yine suça itilmeye mecbur bırakılmakta.

Açık cezaevi ne bakılacaksa bin liralık malzeme gerekliyse  gerekli evraklar hazırlanır ve satın alma birimi piyasa araştırması yapar bu araştırma sonucunda sonuç varılan firma sözde en düşük fiyatı veren firmadır usulüne uygun teklifler hazırlanır ve sözde yüksek fiyat veren eski firmaların kaşeleri rica edilerek bastırılır.  Tükiye de kurumlar genelde bakanlıktan para istemezler gelen paraları da harcamak istemezler prestij kaybıdır. Kendileri kazanıp harcayıp yoktan var ettim diye övünür ve makamlarını korurlar.

Atölyelere gelirsek burada çalışan memurlarda işlerini bilmektedir. Çünkü ellerinde milyonlar dönmektedir. Bal tutan parmağını yalar. Örnek verirsek A atölyesi bir milyon liralık malzeme alacak ki büyük bir meblağ alması lazım sonuçta burası bir atölye toptan alınacak.  Yapılan iş büyümektedir siparişler artmaktadır makine ihtiyacı doğmaktadır.

Gelelim ufak tefek rüşvetlere. açık cezaevlerinde jandarma yoktur. İşe yaramayan vasıfsız hükümlü kaçmaya teşvik edilir. Üniversite okuyan hükümlüler sabah cezaevi'nden çıkar akşam yatmaya gelir bunlar sürgün edilemezler hukuki korumaları vardır. En yaygın rüşvet türü de hastane ve mahkemeye giden hükümlülerin  yanlarında giden infaz korumaya rüşvet verip ortadan kaybolmasıyla olur. Eğer gelmezse tutanakla firarı verilir gelirse de sorun yoktur zaten. infaz koruma da riske girmemiş olur. ama eğer bu kişi kaçtığında suç işlerse suç saatinden önce tutanak tutulmuş olması gerekir. Benzeri durumları Ferhan Şensoy'un başrolünü oynadığı Pardon filminde de izleyebilirsiniz.

Mahkumlar kira ödüyor

Cezaevlerinin mahkumlardan zorunlu olarak aldığı, bir nevi kira anlamına gelen günlük 4 lira “iaşe bedeli” ile elektrik-su parası da, tüm mahkumlardan olduğu gibi bu özel firmaların tesislerinde çalışan mahkumlardan da kesiliyor. Bir başka deyişle bir mahkumun, cezaevi bünyesinde çalıştığı işten, cezaevi ne verdiği kira-elektrik ve su ücreti de düşüldüğünde, elinde hiçbir şey kalmıyor.

Bu durum, cezaevlerinin ucuz işgücü nün, sömürünün ve hatta köleliğin merkezi haline gelmesine neden oluyor.Bize göre ise çalışan, üreten ve kalifiye eleman olan mahkumların ücretlerinin daha yüksek olması gerekir, cezaevi yönetimi ise adeta işyerini büyütmeye çalışan bir işveren zihniyetin de olmak yerine, paylaşımcı ve mahkumları  topluma kazandıran bir zihniyette olmalıdır.

Zaten Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde de, cezaevlerinde özel sektöre sunulan imkanlar arasında “Ucuz işgücü”, “Disiplinli çalışma ortamı”, “Düşük üretim maliyetleri”, “Kira ödemeksizin çalıştırılabilecek bir atölye” olarak gösteriliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.