Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

16 yıl sonra Yüksek İhtisas

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2016 00:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2016 00:20

Bundan tam 16 yıl önceydi. Yeni milenyuma girdiğimizi söylediğimiz 2000 yılıydı. O zaman İhlas Haber Ajansı'nda çalışan 25 yaşında genç bir muhabirdim. Bir yaz günü haber için dağ yöresindeydim. Öğle saatlerinde gelen acı bir haberle apar topar Bursa'ya dönmem gerekmişti. Babam kalp krizi geçirmiş ve o zamanki adıyla Çekirge SSK Hastanesi yoğun bakımında tedavi altına alınmıştı. 

 

Yüksek İhtisas günleri

Çekirge SSK'da hayati tehlikeyi atlattıktan sonra taburcu edilmiş ancak durumun aciliyeti vurgulanarak, eski fakülte olarak anılan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anjiyo yapılarak kalp ve damar durumunun görülmesi gerektiği belirtilmişti. Zaman kaybetmeden kardiyoloji bölümünden randevumuzu aldık ve hastaneye gittik. Tabi o zamana kadar hastanede dönen dolaplardan habersizdik.

 

Muayenenin ardından anjiyo için gün aldık. Ne zamana mı? Tam 6 ay sonrasına. Düşünsenize babanız kalp krizi geçirip 5 gün yoğun bakımda kalmış ve çıkışta size "kalp damarlarında tıkanıklık olabilir. Kriz yüzünden yarı gücünde çalışan kalp, yeni bir krizi kaldıramayabilir ve hasta ölür" denilerek acilen anjiyo yaptırmamız tavsiye edilmiş ama bize 6 ay sonrasına gün verilmiş. Bizden önce o yollardan geçen ve kontrole gelen hastaların ikazıyla tanışıyoruz oradaki beyaz gömlekli kara vicdanlıların gerçek yüzüyle. Meğer ilgili doktorun özel muayenehanesine gidip 90 TL verdiğimizde 3-4 gün içinde anjiyo yapılıyormuş. 2000 yılında net asgari ücretin 87 TL olduğunu göz önüne alırsak bir işçinin 1 aylık maaşına denk geliyor.     

 

Başhekime rağmen

Düşünsenize, maaşınızdan SSK kesintisi yapılıyor ve onun karşılığında ücretsiz sağlık hizmeti almanız gerekiyor ama birileri devletin hastanesinde sizi haraca bağlıyor. Muayenehanesine gidip haracı ödemezseniz hakkınız olan tedavi için 6 ay sonrasına gün veriyor ve siz de hastanızın hayatta kalabilmesi için bir şekilde bulup bu parayı ödüyorsunuz. Bu sistemi işleten doktorların bugünkü rakamla aylık gelirleri 50 - 100 bin TL arasında değişiyor, muayenehaneleri de darphane gibi para basıyordu.

 

Dedim ya 2000'li yıllardı. O meşum üçlü koalisyon dönemiydi. Devletin soyulduğu, milletin ezildiği yıllardı. 28 Şubat'ın gerçekleştirildiği ve bankaların hortumlandığı yıllardı ama olsun laiklik kurtarılmıştı ya gerisi önemli değildi. Ülke halkının siyasi ve ekonomik krizlerle boğuştuğu bu yıllarda bile devletin yönetim boşluklarından istifade eden birileri ceplerini doldurmakla meşguldü. Ettikleri Hipokrat Yeminini ise zaten hatırlayan yoktu.

 

Bu duruma karşı çıktım ve o dönem Başhekim olan Özcan Atahan ile görüştüm. Kendisi de bu işlere karşı olan Atahan, elinden geleni yaptı ve hastanenin kardiyoloji bölümü klinik şefinden ücretsiz anjiyo yapmasını rica etti. Ne mi oldu? Reddedildi. İşte böyle bir dönemdi. Sonrasında başhekim, bir başka hekimden ricacı oldu ve para vermeden tedavimizi yaptırabildik ama o doktorda her vizite geldiğinde rahatsızlığını belli eden bir üslupla "siz başhekimin yakınızdınız değil mi?" Diye sordu.

 

 

 

Gelelim bugüne

Geçen ay, bir gece yarısı gelen telefonla Çekirge Devlet Hastanesi'nin acil servisinde aldım soluğu. Yine kalp kriziydi ama benzer yollardan bu kez annem için geçtik. Sabaha karşı ambulansla Yüksek İhtisas Hastanesi'ne sevk edildi hastamız. Yaklaşık bir ay kaldı hastanede ve çok zorlu süreçlerden geçti. Yoğun bakım, sonrasında anjiyo, ameliyata hazırlık için serviste beklenilen günler ve nihayet 12 gün önce gerçekleştirilen bypass ameliyatı, değiştirilen kalp kapağı, yine yoğun bakım günleri...

Yukarıda anlattığım 16 yıl önceki örneğe göre çok daha fazla zorlu, riskli ve uzun süreçlerden geçmemize rağmen bu sefer tek bir sorun bile yaşamadık. Bina aynıydı ama zihniyet ve düzen tamamen değişmişti. İlk günden itibaren o kadar güzel bir bakım, ilgi ve tedavi süreci vardı ki, aradaki farkı yaşamayanlar anlayamaz. Verdiğimiz vergiler son kuruşuna kadar helal olsun dedirten bir süreçten sonra nihayet hastamız taburcu edildi.

 

Bu vesileyle, öncelikle hastamızı adeta ölümün kıyısından çekerek hayata döndüren başta Dr. Tarkan Küfeciler olmak üzere Çekirge Devlet Hastanesi acil servisine, mesleki açıdan risk alarak girdikleri zorlu ameliyattan başarıyla çıkan Yüksek İhtisas Hastanesi cerrahları Doç. Dr. Tuğrul Göncü'ye ve Doç. Dr. Arif Gücü'ye, kapısını herkese açık tutan Başhekim Yardımcısı Dr. Osman Ayyıldız'a ve bize özel hastaneyi aratmayan bir konforu sunan tüm hastane çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

 

Millet unutmuyor

Ben aynı hastanenin 16 yılda yaşadığı değişimi özetledim ama bu değişimi vatandaş da görüyor ve unutmuyor. O yüzden kimse kusura bakmasın, bu millet kimin iş yaptığını, kimin yan gelip yattığını basiretiyle görüyor ve ona göre muamele ediyor. AK Parti'nin neden hala iktidarı kimseye bırakmadığını anlayamayan, halka koyun diyen, hakaret eden entellerimize biraz hastaneleri, okulları, iş dünyasını dolaşmalarını ve 15 yıl önceki anılarını dinlemelerini tavsiye ediyorum.

Emin olun, siz millet için çalışıp onların gönlüne girdiğinizde, o halk gerektiğinde 15 Temmuz'da olduğu gibi sizi korumak için hiç düşünmeden kendini kurşunların ve tankın önüne atar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.