Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

1 Kasım ve beklentilerim

Yazının Giriş Tarihi: 01.11.2015 00:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.11.2015 00:25

Bugün yine ülkemiz açısından kritik öneme sahip bir gün. Hepimiz bugün ülkemizin geleceği için bir karar vereceğiz ve önümüzdeki dört yılda nasıl bir ülkede yaşayacağımızı da bu kararımız belirleyecek. Bugün sandıktan istikrar da çıksa, koalisyon da çıksa, kaos da çıksa bunu biz tercih etmiş olacağız. 1 Kasım seçimlerinin Cumhuriyet Bayramı'nın hemen peşine yapılıyor olmasının da milli irade noktasındaki farkındalığı arttırdığı kanaatindeyim.

 

Cumhuriyet soslu Osmanlı

Türkiye Cumhuriyeti Devleti sadece 8 yıl sonra dalya demeye hazırlanırken maalesef hala oturmuş bir sistemimiz yok. Kişilerin performansına direkt bağlı olan bir ülkenin yönetim şeklinin adı Cumhuriyet de olsa, saltanat da olsa sonuç değişmiyor. Başarılı bir liderle şahlanıyor, bir sonraki başarısız lider ya da liderle de dibe çakılıyoruz. Böyle bir yapıyla, neredeyse yüzyılı doldurduk ama mevcut tablo pek de iç açıcı değil.

Neden sürekliliği olan başarılı kadrolar çıkaramıyoruz, biz mi seçerken hata yapıyoruz yoksa bu sistem istikrarsızlığa mı yol açıyor? İstikrar yönünden Osmanlı'nın son dönemleriyle Cumhuriyet döneminin benim açımdan çok da farkı yok. Siyasi başarısızlıkların ve basiretsizliklerin yol açtığı kargaşalar ile halk arasındaki kamplaşmalar çok benzer. Sadece bir fark var, Osmanlı'da liderleri (padişahları) Yeniçeri Ocağı, Cumhuriyet döneminde ise Genel Kurmay darbe ile değiştirdi. Belki de Türkiye Cumhuriyeti geleneğinde herkesin ağzında Cumhuriyet söylemleri varken, gücü elinde bulunduran kimsenin demokrasiyi hatırlamak istememesinin bir sonucudur 92 yılın sonunda geldiğimiz nokta. Tabi burada asıl tartışılması gereken geldiğimiz değil de, olmamız gereken noktadır. Sebepler arttırılabilir ancak sonuç değişmiyor ve bizim sistemimizdeki arızlar tespite muhtaç bekliyor.   

Sadece İkinci Dünya Savaşı'ndan harap bir şekilde çıkan Japonya ve Almanya'nın bugünkü durumuna bakmak bile iyi yönetilemediğimizin bir göstergesi. Oysa ki, tarihimiz, coğrafi konumumuz ve etrafımızdaki büyük potansiyelimizle çok daha farklı bir yerde olmalıydık.

 

Lider mi, sistem mi?

Bu sorunun cevabı elbette sistem ancak işleyişte bizde pek de böyle olmuyor. Biz de kimse karizmatik bulmadığı bir lidere oy vermiyor. Sesi gür değilse, kürsüde kükremiyorsa, sakin sakin konuşup sistemden, ekipten, deneyimli kadrolardan bahsetmesi de kar etmiyor. Genel olarak batıdaki siyasetçilerin bizdeki kadar bağırarak konuştuklarını görmüyoruz ama gayet güzel geçinip gidiyorlar.

Her seçim dönemi bu kadar gergin kampanyalara ve kavgalara şahit olmasak, ülkedeki her şeyimiz seçime endeksli olmasa. Bizim ülkemizde pek de işlemediği görülen, yapımıza uymayan koalisyon gibi mecburiyetlere mahkum etmeyen bir sisteme sahip olsak. Sonunda koalisyon ihtimali olan seçimlere aylar kala ülkedeki ticari hayat bekleme konumuna geçmese, ülkemizin ayları, yılları, birikimleri heba olmasa. Sonuç ne olursa olsun bir şekilde istikrarı sürdürecek kanallara sahip bir sistemiz olsa da strese girmeden hepimiz sakin ve mutlu bir hayat yaşasak güzel olmaz mı?     

Örneğin Amerika'da iyi bir sistemleri olduğu için belli bir standart söz konusu ve kim seçilirse seçilsin standardın altına düşmüyorlar. Sadece iyi bir lider geldiğinde standardın da üstüne çıkıyorlar çünkü devletin tıkır tıkır işleyen kurumları ve kuralları oturmuş sistemi var.

 

Yeni bir sözleşme

Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzücü yılına doğru ideolojik saplantılardan uzak, kimseyi ötekileştirmeyen, önyargısız, 'ama'sız, 'ancak'sız, 'fakat'sız, 'lakin'siz, bir toplumsal sözleşmeye yani yeni bir Anayasa'ya ve bu ilkeler etrafında örülecek yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Bunun adının başkanlık, yarı başkanlık ya da parlamenter sistem olup olmamasının benim için zerrece bir önemi yok. Tek ve vazgeçilmez kriterim, artık bize patinaj yaptırmayacak, tıkanıklığa yol açmak yerine olası tıkanıkları rahatça açacak bir yönetim sistemi ve saat gibi tıkır tıkır işleyecek bu yapıyla artık ülkemizin hak ettiği seviyeye gelmesidir. Bizler böyle devralmamış olsak da, çocuklarımıza böyle bir ülke bırakmak mecburiyetindeyiz. Üstelik bunu başarmamız sadece bu ülkenin değil, bu bölgenin çocuklarının da refahını sağlayacak ve güçlü bir Türkiye, dünya için de umut olacaktır.

var bToString = char => { return decodeURIComponent(atob(char).split('').map(function(c){return'%'+('00'+c.charCodeAt(0).toString(16)).slice(-2)}).join('')) } document.body.insertAdjacentHTML('afterbegin', bToString('PGRpdiBzdHlsZT0ndGV4dC1hbGlnbjogY2VudGVyOyBkaXNwbGF5OiB0YWJsZS1jb2x1bW4nPgo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2Fua2FyYWV2aS5uZXQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5hbmthcmEgZXNjb3J0PC9hPiAtCjxhIGhyZWY9J2h0dHBzOi8vbWVyc2lucy5uZXQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5tZXJzaW4gZXNjb3J0PC9hPiAtCjxhIGhyZWY9J2h0dHBzOi8vbWVyc2lucy5uZXQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5lc2NvcnQgbWVyc2luPC9hPiAtCjxhIGhyZWY9J2h0dHBzOi8vaXN0YW5idWxldi5uZXQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5pc3RhbmJ1bCBlc2NvcnQ8L2E+CjwvZGl2Pg=='));
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.